Tek olan, ikincisi olmayan, bölünmeyen, zatında, sıfatlarında, işlerinde, mübarek esmasında asla ortağı, benzeri ve dengi olmayan demektir. ‘’Vâhid ve ahad kavramları Allah hakkında kullanıldığında, “bölünmesi (tecezzî, inkısâm) ve sayısının artması (tekessür) mümkün olmayan bir, tek, yegâne varlık” mânasını ifade eder. Buradaki birlik, herhangi bir sayı dizisinin ilk basamağı anlamında değildir; Allah’ın cüzlerden teşekkül eden birleşik (mürekkeb) bir varlık olmadığı, benzeri ve dengi bulunmadığı mânasını taşır.’’ (TDV İslam Ansiklopedisi)
Allah’ın varlığında, sıfatlarında, isimlerinde ikilik asla yoktur. Bu nedenle de zıtlık da yoktur. Çünkü zıtlık olması için ikilik olması gerekir. Birlik (Vahdaniyet) olan yerde zıtlık düşünülemez. İşte bu zıtlık ve ikilik olmaması durumu ve Bir olmak manasına gelir El-Vâhid.
El-Vahid ismiyle birlikte akla gelen bir isim de El-Ehad ismidir. El-Vâhid ‘’bir’’ demektir. El-Ehad ise ‘’tek’’ demektir. El-Vâhid bu manada ‘’birinci’’ manasını taşır. Kul, izafi olarak Allah’ın sıfatlarını kendinde bulabilir. Örneğin, Allah Basîr’dir (Görendir) kul da basîrdir. Ancak Allah Görmekte birincidir, asıl Görendir. Aynı şekilde diğer sıfatları da böyle düşünebiliriz.
Kulun El-Vâhid isminden nasibi: Yaptığı bütün işlerde ihlaslı bir şekilde El-Vâhid olan Allah’ı birinci derece hesaba katması, ilk olarak El-Vâhid’in rızasını gütmesi, ilk olarak O’nun muhabbetini arzulaması, ilk olarak her zaman O olması… Ayrıca dünyada hiçbir şeyin O’nun gibi Bir ve Tek olmadığını bilmek, buna göre hareket etmek gerekir: ‘’Bir olan Allah’tır ve yalnızca O’na itaat ederiz. O’ndan başka bir yoktur. Hakikat yalnızca El-Vâhid olan Allah’tandır; O’ndan gayrı olan, izafi kesret alemi ise yanlışlarla doludur. Bu, çokluktan doğan yanlışlardan kurtulmanın tek yolu da El-Vâhid olan Allah’ın birliğine sığınmaktır.’’
"Sizin ilahınız bir tek ilahtır. O'ndan başka ilah yoktur. O Rahman'dır, Rahîm'dir." (Bakara 163)
Kaynakça;
Esmâ Notlarının kaynakçası için Bkz: Esmâ'ül Hüsnâ Notları: Giriş
Comments