top of page
Yazarın fotoğrafıEnes

Esmâ'ül Hüsnâ Notları: El-Vekîl

Güncelleme tarihi: 15 Kas 2023

El-Vekîl, usulüne uygun olarak Kendi’sine tevdi edilen işleri en mükemmel ve hayırlı bir şekilde tamama erdiren, Kendi’sine tevekkül edilen demektir.

El-Vekîl olan Allah, Kendi’sine tevkil edilen hususları Kendi İlminde ve Kudretinde muhafaza ederek mükemmel surette tamama erdirendir. Allah’tan başka hiçbir vekil bunu yapmaya güç yetiremez. Mutlak Vekîl olan Allah’tır.

‘’Tevekkül’’ kavramını hatırlayalım. Sebepler dairesinde, tüm tedbirleri meşru ve helal yollarda Allah’ın rızasına uygun şekilde alan kulların, işlerini El-Vekîl olan Rabbine havale etmesi anlamına gelir. Rızkının peşinde koşan bir insan üzerinden örneklendirelim. Sebepler dairesinde tüm tedbirler alındıktan sonra El-Vekîl’e tevkil edilir. Evinde oturup rızkın kendisine gelmesini beklemez kimse; gider ve rızkının peşinden koşar. Neden meşru ve helal dedik? Çünkü rızkının peşinden faizle ve haram yollarla koşanlar olabilir. Haram yollarla rızkını arayıp Allah’a tevekkül ettiğini iddia eden kimse tabiri caizse kumarda zar atarken besmele çeken gafile benzer. Sebepler dairesinde cüz’i irademiz ile aklımıza gelen ve gücümüzün yettiği tüm tedbirleri aldık. Bunu da meşru ve helal yollardan yaptık. (Bu süreç boyunca Allah bekliyor mu? Hâşâ ve kellâ. O’nun takdiri olmadan yaprak kıpırdamaz. Bize tedbirimizi aldırtan O’dur. Meşru ve helal yolları şeriatıyla bize bildiren de O’dur.) Şimdi ‘’Ya Rabbi! Ya İlâhî! aklıma geldiği kadarını elimden geldiği kadar yapmaya gayret ettim. İşimi ve gayretimi sana tevkil ettim’’ deriz. ‘’Biz Senin inayetinle sefer ettik Ya Rab, zafer Sendendir.’’ deriz. Rızkımız bolca gelirse şükrederiz ve aşırıya kaçmayız. Rızkımız az gelirse sabreder ve aşırıya kaçmayız.

‘’Hasbunallah ve ni’mel vekîl / Allah bize yeter O ne güzel Vekîl’dir’’ sözü evliyanın zikridir demişler. Tüm Müslümanlar buna iman eder. Ancak bunu iddia etmek o kadar kolay değildir. Her iddia sınanmaya gayet müsaittir. Sınandıktan sonra sonucu batıl çıkan iddia kulu hüsrana uğratır. Hani deriz ya ‘’Hoştur bana Senden gelen / Ya gonca gül yahut diken / Ya hayattır yahut kefen / Nârın da hoş Nûrun da hoş / Kahrın da hoş lütfun da hoş’’... Bu ve bunun gibi sözler çok manidardır. Bir mümin olarak iman ederiz: ‘’Evet, Allah’ın her fiili mükemmel ve güzel bir surette vuku bulur’’. Ancak Yûnus’un bu mısralarında geçen sözlere benzer iddiaları gelişigüzel söylemememiz gerekir. Dedik ya evliyanın zikridir hasbunallah. Peki vaz mı geçeceğiz bu zikirden? Tabi ki hayır. Bu zikri elde edebilmek için, bu sözleri kalpten söyleyebilmek için, ‘’Allah’ın muradına boynum kıldan ince’’ diyebilmek için gayret göstermemiz gerekir. Nefsin muhasebesi ve mücahedesi yapılmadan bazı kelamın dile alınması ağırlık verebilir. Hülasa, iman ediyoruz ‘’Allah bize yeter ve O ne güzel Vekîl’dir’’ zikrine. Ancak iddia edebilmek için nefsim yeterli mi? Ben her işimi meşru dairede halledip Allah’a havale eden birisi miyim? Ben ne kadar tevekkül sahibi birisiyim? gibi soruların cevabını almamız gerekir. Cevap olumsuz ise olumluya çevirebilmek için kendimize dönüp şöylemesine kalbimizden başlayarak bir temizliğe girebiliriz.

El-Vekîl isminden kula düşen: Allah’tan başka Vekîl olmadığını bilmek, Mutlak Vekîl’in O olduğunu bilmek, işleri kullara değil O’na havale edebilmek, her dertte ve müşkülde önce O’na ve hatta mümkünse sadece O’na gidebilmek...

Kaynakça; Esmâ Notlarının kaynakçası için Bkz: Esmâ'ül Hüsnâ Notları: Giriş

Comments


  • X
  • Instagram
bottom of page