top of page

Esmâ'ül Hüsnâ Notları: El-Melîk

  • Yazarın fotoğrafı: Enes
    Enes
  • 28 May 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 15 Kas 2023

El-Melîk, görünen ve görünmeyen bütün alemlerin tek sahibi ve mutlak hükümdarı demektir. Cümle alemlerin ahenkli bir nizam içinde deveran etmesine bakınca El-Melîk’in kudretinin hepsini kuşatmış olduğunu görürüz. ‘’Ol’’ der olur. Bütün Esma’nın doğru okunmasından en önemli husus Tevhidin tecelli etmesidir. Yani Melîk olan O’dur. O’ndan başka Melik yoktur. tüm melikler ancak izafidir. Mutlak olan O’dur.

Tarih boyunca en değerli mülk insandır. İnsana malik olanın saltanatı olmuştur hep. Nas Suresinde Allah, ‘’nasın(insanların) Melik’i olduğunu bildirir. Asıl saltanat onundur.

Bugün insandaki en büyük sıkıntı kontrol edememe hastalığıdır. Bu sahibiyet hastalığıdır. Zamanı ve mekanı ve daha fazlasını kontrol etme ve zapt etme hastalığıdır. Bu hastalık Asıl Melik’in layıkıyla tanınmamasından dolayı ortaya çıkar.İnsanın temellük etme hastalığı depresyon ve kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıkların ötesinde zalim olmasına da sebebiyet verebilir.

Tevhid dairesinden baktığımızda, ‘’ben melikim ve mülkümde tasarruf hakkına yalnız ben sahibim’’ düşüncesi tevhid çizgisinden çıkmaktır. Kul olan her şeye emanet gözüyle bakar. Buna çocukları bile dahildir. Mülkü yalnızca para pul ve bina gibi somut şeylerde aramayalım. Kişinin: ‘’Ben kendime malikim ve kendi üzerimde tek tasarruf hakkına ben sahibim’’ demesi bile (modern şartlarda normal gibi görünse de) maliklik iddiasıdır ve tevhid dairesinden kayabilir. Çünkü kul kendine de Melîk’e nispetle malik değildir.

İnsanın malik olma iddiasıyla ilgili güzel bir yorum: Cennetin sorumlu meleğinin adı Rıdvan’dır ve cennete yalnızca Allah’ın razı oldukları girer. Cehennemin sorumlu meleğinin adı ise Mâlik’tir. Cehenneme de dünyada mülkün sahibi olduğu düşüncesine kapılanlar girer.

İmam Gazali şöyle diyor: ‘’Kullardan gerçek Melik o kişidir ki Allah’tan başka kimsesi olmaz. Allah’tan gayrı her şeyden alakasını keser, bununla beraber asker ve halkının kendisine itaat ettiği boyun eğdiği ülkeye sahip olur. Çünkü onun öz ülkesi kalbi ve kalıbıdır. Askerleri ise gazabı, şehveti ve hevesidir. Halkı ise; elleri, dili, gözleri ve sair azalarıdır… O, bütün bunlara hakim olup da kendisine boyun eğdirirse, işte kendi iç dünyasında sultanlık derecesine yükselmiş demektir.’’



Kaynakça;

Esmâ Notlarının kaynakçası için Bkz: Esmâ'ül Hüsnâ Notları: Giriş

Comments


  • X
  • Instagram

© KatredenUmmana

bottom of page