El-Hay, daima diri; her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten, faal ve idrak sahibi anlamlarına gelir.
İbn Cerîr et-Taberî, ilgili âyetlerin tefsirini yaparken hay ismine “başlangıcı ve sonu olmayan (ezelî ve ebedî)” mânası verdikten sonra bu isme kâinatı yönetme esasından hareketle anlam verenlerin de bulunduğunu kaydetmektedir (Câmiʿu’l-beyân, III, 4-5). Yine Taberî, hay isminin üç âyette tevhid cümlesi içinde yer aldığına bakarak Tanrı kabul edilmeye ve tapınılmaya lâyık olacak varlığın ebediyen hay olmasının gerektiği hususunu vurgulamıştır (a.g.e., III, 109). Ebû Mansûr el-Mâtürîdî ise “ebediyen ölümlü olmayan” mânasından başka “hiçbir şeyden gafil bulunmayan, asla yanılmayan ve unutmayan” şeklinde de anlamlar vermiştir (İslam Ansiklopedisi)
Yaratılmışlar alemine bakıldığında Allah’ın yaratmaya kudretinin olduğu hemen fark edilir. Ancak sonsuz kudret sahibi olan Allah yaratabilir. Allah’ın yarattıklarına bakıldığında kudrete ek olarak hayat da akla gelir. Zira yaratılmışı yaratan Yaratıcı diri/hay olmalıdır.
Allah mutlak Hay’dır/Diridir. Diri olan bütün varlıklara diriliği her an lutfeden yalnızca Allah olduğu için O’nun dışındaki bütün varlıkların diriliği izafidir. Allah’ın Diri olması ile diğer canlıların diri olmasının aynı manaya gelmemesi İslam Ansiklopedisinde şöyle izah ediliyor: ‘’Bütün İslâm âlimleri, Allah’ın hay oluşunun, canlılarda görüldüğü gibi türe ait organizmanın dengesini ve itidalini koruması gibi bir şarta ve ayrıca ruhun mevcudiyetine bağlı olmadığı noktasında ittifak etmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de zât-ı ilâhiyyeye izâfe edilen ruh (meselâ bk. el-Hicr 15/29; el-Enbiyâ 21/91; es-Secde 32/9), Allah’ın onunla hayat kazandığı mânasına gelmeyip ruhun da Allah’ın yaratıklarından biri olduğunu gösterir (Bağdâdî, Uṣûlü’d-dîn, s. 105). Esasen acz ve ihtiyaç ifade eden bu tür şartlar yaratıklara has olup erginliğin doruk noktasında bulunan Allah için söz konusu edilemez.’’
Hay ismiyle “varlığının başlangıcı olmayan” mânasındaki evvel, “varlığının sonu olmayan” mânasındaki âhir, bâkī ve vâris, “fiilen var olan, mevcudiyeti ve ulûhiyyeti gerçek olan” manasındaki hak isimleri arasında anlam yakınlığı vardır. (İslam Ansiklopedisi)
Canlıların diriliği, yokluktan varlığa gelerek diri olmak bakımından başlangıca sahiptir. Bir vakit ölecek olmaları bakımından da bir sona sahiptir. Hay olan Allah’ın diriliği ise (tıpkı diğer BÜTÜN isimlerinde olduğu gibi) ezelî (öncesiz) ve ebedî (sonrasız)dir.
Kulun Hay isminden nasibi: Hayat süren bizlere, hayatı Veren Hay olan Allah’ı hatırlatan, böylelikle kula faniliğini idrak ettiren bir isimdir. Hay olan Allah’ın kendisine hayat verdiğini bilen, aldığı ve verdiği her nefeste, her anda kendisini diri tutanın Allah olduğu bilen kişinin hayatı Hay olan Allah ile devam eder. Canlılığın kaynağının biyolojik, fizyolojik vs. sebeplerin ötesinde, bu sebepleri de yaratmış olan, Hay olan Allah’tan olduğu bilmek her kul için gerekli olan bir idrak seviyesidir. Allah’ın Hay olduğunu hatırlayan istikamet üzerine gitmeye gayret eder. Basir (Gören) ve Semi’ (Duyan) olan Allah’ın Hay (Diri) olarak bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu böylece anlayabiliriz.
Rasulullah (s.a.v) Ģöyle dua ederdi:
"Ey Hay (diri) ve Kayyum (kullarının bütün iĢlerini düzenleyen) olan! Rahmetinle Sen‟den yardım isterim. Bütün iĢlerimi düzelt ve yoluna koy. Ve beni göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsime bırakma.’’ (Hakim/Müstedrek 1/545.)
Kaynakça; Esmâ Notlarının kaynakçası için Bkz: Esmâ'ül Hüsnâ Notları: Giriş
Comments