Esmâ'ül Hüsnâ Notları: El-Azîm
- Enes
- 22 Haz 2020
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Kas 2023
El-Azîm, idrak edilemeyecek kadar büyüklüğü sahip olan, Zatının ve sıfatlarının mahiyeti kavranamayacak kadar ulvi olan azamet sahibi demektir. Allah, mutlak Azîm'dir. Kullardaki ve mahlukat alemindeki azamet dereceleri ne kadar büyük olursa olsun izafidir ve El-Azîm olan Allah'ın yanında acizdir.
Bir hoca talebesine karşı azimdir. Bir dağ bir tepeciğe karşı azimdir. Bu azamet derecelendirmesi hem maddi büyüklük olarak, hem sosyal statü ve itibar olarak, hem güç ve iktidar olarak algılanabilir. Kişi ne kadar mülk ve azamet sahibi olursa olsun mülkü de Allah'ındır, ona o azameti veren de El-Azîm olan Allah'tır. Hakikat cihetinden baktığımız zaman Allah'tan başka Azîm yoktur. O'nun mülkünde, O'nun huzurunda her şey ve herkes acizdir.
El-Azîm ismi bütün Esmada görülür. Allah, zatı ve sıfatları ile yegane azamet sahibidir. O El-Basîr'dir ancak görmesi bizim görmemize benzemez. O Es-Semî'dir ancak işitmesi bizim işitmemize benzemez. O El-Alîm'dir ancak bilmesi bizim bilmemize benzemez. O'nun bütün esması ve sıfatları azametiyle beraberdir.
El-Azîm olan Allah’ın yaptıkları ve yarattıkları da muazzamdır. Yarattığı tabiatta muazzam bir nizam buluruz. Hükümlerinde muazzam bir adalet, verdiği nimetlerde muazzam bir lütuf, affettiğinde de muazzam bir mağfiret görürüz.
Kula düşen: Rabbinin azameti karşısında haddini bilmek, secdeye kapanmak, acziyetinin farkına varmaktır. Acziyet ve maneviyat arasında çok alakadar bir bağ vardır. Kul, aciz olduğunu ve Rabbinin Azîm olduğunu fark ettiği kadar mananın idrakine varır.
Kaynakça;
Esmâ Notlarının kaynakçası için Bkz: Esmâ'ül Hüsnâ Notları: Giriş
Comments