El-Alîm olan Allah, her şeyi bilendir. Ezelden ebede her şeyi bilendir. Bilgisinin sınırı asla yoktur. İlmi hiçbir şekilde artmaz ve eksilmez. O’nun ilminden dışarıda kalan hiçbir şey yoktur. Biz insanlar, O’nun bildirdikleri kadar biliriz. O'nun bildirmediği şeyi bilemeyiz. Bizim bilgilerimiz, yani insanoğlunun tarih boyunca edindiği bütün bilgi yığınları, O’nun ilminin denizinde bir damla bile değildir.
İlim en yüksek rütbedir. Ancak ilmi Allah’tan bağımsız elde ettiğimizi düşünmemeliyiz. Nasıl merhametli olmamız Rahman olan Allah’ın tecellisinin bir lütfuysa, ilim sahibi olmamız da El-Alîm olan Allah’ın tecellisinin lütfudur.
Kullar âlim olabilir ancak Alîm olamaz. Çünkü kul ilim sahibi olabilir. Ancak Alîm olan Allah gibi sınırsız ve sonsuz ve öncesiz-sonrasız bir ilme sahip olamaz. Bu nedenle kul ancak AbdulAlîm olabilir.
El-Alîm olan Allah’a kul boyun eğer ve ‘’Ya Rabbi bilmiyorum’’ der. Allah’ın adeti de şudur: Kendisine eğen boynu başkasına eğdirmez. Kulunu başkasına yedirmez. 'Bilmiyorum' diyerek acziyetini kabul ve fark eden kula Allah bildirir hakikati.
Müslüman için ilim güç vesilesidir. Zira ilmin gücü sayesinde zahiri ve batini olarak hayatını idame ettirebilir. Ancak modern anlamda bir güç değil bu. Modern anlamda ilim, imha aracı olmak üzere bir güçtür. İlim sahibi olan diğerlerinden üstün görür kendisini ve diğerlerini kontrol etmeye çalışır. Müslüman için ise ilim, ihya aracı olmak üzere bir güçtür. Mümin olan, sahip olduğu ilim ile hayat vermeye çalışır ve nizamı sağlayarak adaletten şaşmaz.
El-Alîm isminden kula düşen şudur: Sahip olduğu her türlü ilmin Allah’ın ilminden bağımsız olmadığını bilmesi, ilmi verenin El-Alîm olduğunu bilmesi, sahil ameller ile hayata geçireceği faydalı ilimleri öğrenmesi ve ilim tahsili ile Allah’ı bilmeye/marifetullah çaba harcaması...
İlimler şeref bakımından derecelendirilir. En şerefli ilim marifet ilmidir. İmam Gazali bunu şöyle açıklar: ‘’...en şerefli ilim, malumu (bilineni) en şerefli olandır. Bilinmişlerin en şereflisi şüphe yok ki, Allahu Zülcelaldir. Bunun için marifetullah, marifetlerin en efdali olmuştur. Hatta sair eşyayı bilmek de, Allah’ın işlerini bilmeye yahut kulu Allah’a yaklaştıracak yolu bilmeye veya da marifetullaha ulaştıracak herhangi bir hususa sebep veya vesile olduğu için şeref sayılmıştır. Bunun dışında kalan her bilgi bu kadar şerefli değildir…’’
Biz yalnızca Allah'a kulluk etmek için yaratıldık. O'nu bilmek, bilgilerin en şereflisi ve en güzelidir. Eşyaya bakınca dahi O'nu hatırlamak, eşyayı doğru okumanın ve hakkını vermenin yegane göstergesidir.
Kaynakça;
Esmâ Notlarının kaynakçası için Bkz: Esmâ'ül Hüsnâ Notları: Giriş
Comments