Yunus Emre... Tüm ekollerin hatta şaşırtacak derecede, dinlerin kolaylıkla benimsediği bir Allah dostu. Hayatı, kronolojik olayları Google araştırmasıyla kolaylıkla bulunabilir . Biz bunları anlatmayacağız. Yunus Emre'nin toplumdaki yansımasıyla bizim işimiz. Ve hangi Allah dostunu anlatırsak anlatalım işimiz hep bu olacak. Uzun uzun doğum tarihinden başlayıp ölüm tarihine kadar anlatmak... Bu tarihçilerin meselesi olsun. Biz kalbî bir yerden bakacağız. Ve odağımızı İslam'a göre ayarlayacağız; mevzuya Müslümanca bakacağız.
Yunus Emre, hakkında bir türlü ortak bir bilgiye varmadığımız Allah dostlarından. Çok eski zamanlarda yaşaması, kaynakların tahrip olması da işin içine girince işimiz daha da zorlaşıyor. Mesela kimi ekollere göre Yunus, ümmi iken kimi ekollere göre çok iyi bir eğitim hayatına sahip. Dikkat edersek şayet ümmi olmak da çok iyi eğitim almak da bir şeyleri değiştirmiyor . O arayış, o aşk bir kere yüreğe düştü mü en alim olanı bile diyar diyar gezdirebiliyor. Veya en okumamış(!) olan bile o arayışla öyle bir yanıyor ki dumanı çağları aşıp bize geliyor. Biraz yukarılarda bahsettiğimiz durum işte bu durum. Kişiler, sayılardan bağımsızdır, yaşlardan ve etiketlerden bağımsızdır. O mana yolu bir kere açılmaya görsün. Bir kere o tehlikeli soru evvela kalbe sonra akla düşmeyegörsün. ''Ben nereye gidiyorum?!'' sorusu kadar tehlikeli başka bir şey yok. Bu soruyu sorup cevabını da ciddi ciddi arayan kim varsa, belki o menzile varılmasa da bambaşka bir kişi olup çıkıyor.
Tabii ki burada Cenabı Allah ile bağlantılı olunduğunu kabul ediyoruz. Kimya ilminde normal şartlar altında tabiri vardır. Buna göre basit bile olsa kimyasal bir olayın olması için her şeyin kimya ilmindeki normali karşılaması gerekir. Kimya ilmindeki gibi bir müslümanın da normal şartlar altındadan kastı elbette ki Allah ile kurulan bağdır. Yunus Emre'yi de Yunus Emre yapan Allah ile kurduğu o bağdır. Bilhassa Taptuk Emre Dergahı'ndaki manevi yükselişi bize bu durumu doğrular nitelikte. Kişi içinde ne yaşıyorsa dışında da o okunur. Yunus'un şiirlerindeki tasavvufi yaklaşımlar, çıktığı bu yolda neleri azık yaptığını az çok anlatıyor sanırım bizlere. Ve de en çok aşk kavramını düşünmemizi öğütlüyor. Sosyetik, Allah ile bağlantısı kopuk, dinden uzak, nefs tozuna bulanan aşk değil yalnız; yine aynı Yunus Emre buraya da dikkat çekiyor. Nefs tozuna bulanmak şöyle dursun nefsi terbiye eden bir aşk anlayışı burada tarif edilen.
Yunus Emre'yi araştırırken, okurken yer yer gülümseyeceğiniz noktalar da olacak. "Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme/ Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir." beyitini buraya bırakalım, araştırmayı ve ürperti ile karışık gülümsemeyi sizlere bırakalım. Rabbimizi her canlının her zerresinde aşkla arayan Yunus Emre'yi de dualarımıza katmayı unutmayalım. Ola ki Allah dostu Yunus'un hürmetine en olmayacak işlerimiz oluverir. Bilemeyiz.
Comments