Ahirete Doğmak
- Enes
- 13 Tem 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Kas 2023
''Ahirete Doğmak'' tasavvufi bir terim. Çok manidardır. Dünyayı bir yola benzetmişler. Aşık Veysel'in de kullandığı bir deyimle ''İki kapılı bir han''. Ne manaya gelir iki kapılı han, önce ona bakalım.

Han, yolcuların ihtiyaçlarını karşılamak için kısa süreli konakladıkları yerdir. Yolcu handa çok durmaz. Dünyanın hana benzetilmesindeki en mühim mana burada kendisini ele veriyor. Yolcu, ihtiyacı kadarını karşılar ve zevk ü sefayla uğraşmadan yoluna devam eder. Dünya, zaruri olan maddi/manevi ihtiyaçlarımızı karşılamamız için bereketli bir handır. Burada kul olabiliriz ancak. Handan çıktığımız anda kulluk şansı biter. Geri dönüş mümkün değildir. Kısacası dünyayı eğer Allah'a yaklaşabilmek için çabaladığımız bir hana benzetirsek nasibimizi fazlasıyla alabiliriz. Ancak bu hanı, zaruri boyutundan ziyade zevk ü sefa boyutunda görürsek, o handan ebedi kalacağımızı da unuturuz yolcu olduğumuzu da. Unutan unutulur. Bir başına gaflet içinde kalır.
Hanın iki kapılı olması şunu ifade eder: Bir kapı ana rahmidir ki oradan geliriz dünyaya. Bir diğeri kabirdir ki oradan göçeriz dünyadan. İkisinde de ağlarız, sızlanırız, istemeyiz. Yanılmıyorsam Mevlana'ydı, şöyle bir örnek veriyordu: Ana rahminde birisi deseydi ki: ''Bak buradan çıkınca seni dağların ve nehirlerin olduğu genişçe bir hayat bekliyor. Tıkılıp kalma burada. Haydi gel''. Muhtemelen inanmazdık ve ''nasıl olur?'' diyerek çıkmak istemezdik. Benzer şekilde ''Bak bu dünyanın ötesinde Sevgili'ye kavuşmak var. Dert yok, keder yok, elem yok... Yalnızca selamet ve muhabbet var. Haydi gel cennet var...'' Yine inanamıyoruz. Aklımız almıyor. Tepkimiz, tıpkı bu dünyaya gelirken verdiğimiz tepkiye benziyor.
İşte ''Ahirete Doğmak'' deyimi burada aklımıza ve kalbimize oturuyor. Tıpkı bu dünyaya geldiğimiz gibi ahirete de gideceğiz. Burada nasıl doğduysak, benzer şekilde ahirete de doğacağız. Çünkü dünya denilen han, yolculuğun bir safhası. Kabaca bakarsak yolumuzun duraklarına: Ruhlar Alemi - ana rahmi - dünya - kabir - mahşer - cennet/araf/cehennem.
Ölümü bir son olarak değil bir doğuş olarak görmemiz gerekir. Ölüm, takva sahibi olan Allah dostlarına iki manada çok sevgili gelmiştir. Birincisi, müminin canı acısız alınır ve bu nedenle sevgili gelir Azrail (as). İkincisi, ölüm, takva sahiplerinin takvasını besleyen yegane muallim olmuştur.
Hz. Azrail'e kara cübbe giydirip eline tırpan veren ve ölümü bir son veya kötü bir akıbet gibi anlatan şu kahrolası modern paradigmayı yırtalım. Gelin, ölümün tatlı yüzünü de görelim. Çok çırpındık rahimden çıkmamak için. Çok çırpınıyoruz dünyaya kök salmak için. Unutmaya çalışıyoruz ölümü. Hayır, hatırlayalım. Ne güzel demişler: ''Ölüm, ahirete doğmaktır; ebesi de Azrail (as)'dir.''
Comments